Android nedir?

Öncelikle android’in ne olduğunu biliyor muyuz? O’nu kısaca anlatacak olursak yalnızca “bir işletim sistemi” diyebiliriz. Lakin dikkatle bakıldığında, insanlar telefon alım / satım işlemlerinde bile öncelikle şu soruyu yöneltiyor satıcıya; “Android telefon mu?” Oysa ki sadece bir işletim sistemi olan Android‘e ne kadar çok ihtiyacımız varmış öyle değil mi?

Çocuklarımızın dilinde o bir oyuncak, gençlerimizin elinde; tweet atmayı, facebook üzerinde durum güncellemeyi, instagram’da “yine çok tatlısın Özge” diye yorumlar atmayı eğlenceli hale getiren yeşil yaratık.

Android’i ne kadar verimle kullanıyorsunuz?

Geldik fasulyenin faydalarına. Android’i tam anlamıyla kullanıyor musunuz? Yalnızca arama yapmak ve mesajlaşmak için android’i seçmiş olamazsınız değil mi? Tamam kabul ediyorum, eski model telefonlarda android işletim sistemi varsa bunu yeterince verimli kullanamayabilirsiniz. Lakin günümüzde insanların ihtiyaçlarına cevap verecek kadar gelişmiş telefonlar üretildi ve bunlarda hali hazırda android yüklendi. İsteğinize göre yüklemelerinizi yapmak tamamen size kalmış bir görevdir.

Android telefonumu kutudan çıkardım, neler yapmalıyım?

Öncelikle hangi operatörü kullanıyorsanız, size yetecek kadar internet paketi satın alın. Çünkü android, internet bağlantısı olmadan neredeyse ‘hiçbir şey’dir. İlk defa android telefon kullanıyorsanız size yetecek kotayı kafanızda belirlemeniz pek kolay bir iş değildir. Ben neredeyse ayda 6 gb internet kullanıyorum ve bana hala yetmiyor. Deneme amaçlı 1 gb kotalı bir internet paketi size yetecektir. Muhtemelen ilk yüklemeler olduğu için o gün 1 gb internet kotanızın tamamı bitebilir. Dikkatli kullanmalısınız internet paketinizi çünkü “android telefon internetsiz neredeyse hiçbir şey” demiştik. İlk yüklemeler için bir wi-fi ağına katılıp telefonunuza istediğiniz (telefonunuzun kapasitesine göre kendinizi sınırlandırın, telefonunuzda verimli halde kullanamadığınız her uygulama telefonun şarj süresini kısaltır. Batarya kapasitesine göre android telefonların neredeyse tümü, sadece 1 gün kullanılabilir. Yani her akşam şarj etmek zorunda kalacaksınız.) uygulamaları yükleyin ve android’in keyfini çıkarın.

Android telefonuma ilk açılışta neler yüklemeliyim?

Yararı tam anlamıyla kestirilemeyen lakin az da olsa telefonunuzun hem hafızasını hem de batarya süresini uzatan uygulamalardan birkaç örnek vereceğim.

Telefonunuzun kapasitesi dolmaya başladığında sizi uyaran, tek dokunuşla hafızada bulunan gereksiz dosyaları ve internet tarayıcınızın geçmişte gezilmiş sitelerini temizleyen en basit uygulama Clean Master uygulamasını indirebilirsiniz. Clean Master uygulamasının arayüzü gayet basit, okuma yazma bilen herkes rahatlıkla kullanabilir. Size tavsiyem (minimum) ayda 1 defa olsun bu programa girip telefonunuza gereken sevgiyi gösterin. Çünkü android ne kadar dostumuz olsa da bakılmaz ise “dağ” oluveriyor. Android bir bebek gibidir hassas bir işletim sistemidir.

Hiçbir uygulama telefonunuzun kutudan çıktığındaki bataryanın ömrünü uzatmaz. Şöyle ki; sizin kullanımınıza göre telefonunuzun pili bir yerden sonra daha çabuk bitmeye başlar. Bir çok nedeni olsa da en göze batan sebepleri size şöyle sıralayabilirim; Mobil veri kullanımı, ekran parlaklığı, yüksek miktarda işlemci ve ram kullanan uygulamaları uzun süre kullanmak, telefonunuzu gereken süresinden fazla süre şarjda bırakmak. Bunlara ne kadar dikkat etseniz bile telefonunuzun şarjı açılış halinden daha çabuk bitecektir. (Muhtemelen.) Bu duruma az da olsa çare arıyorsanız, tüm dünya tarafından gönül rahatlığı ile kullanılan Battery Doctor uygulamasını indirebilir ve kullanmaya başlayabilirsiniz. Dilerseniz uygulama sizin için en iyi seçeneği seçer, eğer memnun kalmazsanız uygulama içindeki “ayarlar” bölümünden kendinize özel tasarruf planı’nı yapabilirsiniz.

Android telefonumda neler yapabilirim?

Öncelikle telefonunuz sizin için bir asistan görevi görmelidir. Masaüstüne çıkaracağınız uygulamalar, widget’lar sizin sık kullandığınız şeylerden oluşmalıdır. Acil durumlarda aramakla zaman kaybetmek istemediğiniz “hesap makinesini masaüstüne çıkarabilirsiniz, öyle ki matematik hayatın her köşesinde var. Mesela “not” uygulaması sizin sürekli ihtiyaç duyduğunuz bir uygulama olabilir. Kağıt kalem aramakla zaman kaybetmeyin, çünkü hem kağıt kalemin yapabildiği her şeyi yapabilir hem de vakit nakittir.

Bankalarla sürekli işlemleriniz oluyorsa “cep bank” uygulamalarını yükleyebilirsiniz. İşlemlerinizi kolayca yapabilir, atm’ye gitmeden faturalarınızı yatırabilirsiniz. Kredi kartınızda kalan bakiyenizi öğrenebilirsiniz. Sadece çalıştığınız bankanın ismini Google Play Store yada Google Market‘te arayabilirsiniz. Eminim karşınıza çıkacaktır.

Döviz fiyatlarını öğrenebilir, youtube aracılığıyla komik videolar vb. izleyebilir, facebook ve twitter uygulamasıyla her an çevrim içi olabilir arkadaşlarınızla daima iletişim halinde olabilirsiniz.

Oyunlar indirebilir, telefonunuzun rahatlıkla oynattığı oyunlarla boş vakitlerinizi değerlendirebilir, wattpad uygulamasıyla genç arkadaşlarımızın yazdığı hikâyeleri okuyabilirsiniz.

Ailenizle bir pikniğe, gezmeye, günlük tatile gittiğinizde gittiğiniz de fotoğraflar ve video kayıtlarıyla galerinizi hem canlı, hem de anı dolu bir arşiv haline getirebilirsiniz. Unutulmaz olmaları açısından telefonunuzda bulut (Cloud – Dropbox) uygulamasıyla internet üzerinde kendi deponuza yedekleyebilir, telefonunuzu kaybetseniz, çaldırsanız da kullanıcı adınızla her şeye ulaşabilirsiniz. Bazı şeyler o kadar değerlidir ki insan bazen telefonuna değil içindekilere üzülebiliyor.

Arkadaşlar sizi bu konuda kesinlikle uyarmak istiyorum. Telefonunuzu kutusundan çıkarıp Google Play Store’a üye olurken aldığınız Gmail hesabını kesinlikle ‘aman yaa ne olacak’ dercesine kafadan sallamayın. Onlarca insan bu durumdan dolayı mağdur olmuştur. Çünkü oyun verileriniz, mailleriniz, banka dekontlarınız mail adresinize gelecektir. Biri sizden mail adresi istediğinde duraklamadan verebileceğiniz bir mail adresiniz olsun ve şifresini kesinlikle unutmayın. Çok emek verdiğiniz bir oyunun verilerini (ilerlemenizi) kaybedip çok üzülebilirsiniz.